Son yıllarda ruh sağlığına atfedilen değerin artmasıyla birlikte hastalıklar ve yaygınlığı da doğrusal olarak artmaktadır. Çokça duyduğumuz stresli olmak ya da kaygılı olmak diğer bir deyişle ‘’anksiyetem var’’ vb cümlelerin sıklıkla söylenmesi nedeniyle durumların temelinde ne olduğunun pek bilinmediği gözlemlenmektedir. Kaygı nedir? Stres nedir? Benzer yanları ve temel farkları nelerdir?
Kaygı temel anlamıyla yaygın bir tehdide odaklanan geleceğe yönelik uzun etkili bir tepki olarak kabul edilir. Spesifik bir tehdit ya da kısa ömürlü bir tepki değildir. Ara sıra günlük hayatta kaygı yaşamak hayatın normal parçası kabul edilir ancak kaygılı olmak yoğun, aşırı, kalıcı endişe ve korku barındırdığında dakikalar içinde zirveye ulaşan yoğun korku veya dehşet duygularının tekrarlanan dönemlerini içerdiğinde günlük hayatın bir parçası olmaktan uzaklaşarak bireyin günlük aktivitelerine müdahale eder, kontrol edilmesi zordur. Semptomlar çocukluk ve ergenlik yıllarında başlayabilir, yetişkinliğe kadar devam edebilir.
Çok fazla endişe, huzursuzluk, gerginlik yaklaşan tehlike , panik azap duygusu intihar düşünce ve davranışları içerir. Mevcut endişeden başka bir şey düşünememe, konsantre olamama ve endişeyi kontrol etmede sıkıntı yaşama gibi duyusal semptomlar dışında fiziksel semptomlar içerir. Terleme, titreme, halsizlik, artmış kalp atış hızı ve hızlı nefes alma etkenlerinin yanında tetikleyici olduğu düşünülen şeylerden kaçma dürtüsü ile sosyal işlevselliği azaltan ve günlük yaşam kalitesini bozan etkileri mevcuttur. Birden fazla kaygı bozukluğu olabilir, endişeniz ne olursa olsun destek almak yardımcı olabilir.
Ruh sağlığı insanların yaşamdaki stres faktörleriyle başa çıkmalarını sağlayan önemli bir zihinsel refah durumudur. Yoksulluk, şiddet, engellilik, eşitsizlik gibi olumsuz koşullara maruz kalan bireylerde stres seviyesinin yüksek olduğu gözlemlenmiştir. Buradan çıkarılacağı üzere kaygı ile stres arasındaki temel fark stresi tetikleyen faktörler yani stresörler olmasıdır. Stres genellikle dışarıdaki olaylardan kaynaklanırken kaygı daha çok içsel duygudur ve uzun süre devam edebilir. Kısaca kaygı durumu sebepsiz olabilirken stres, stresörlere bağlıdır. Travmatik olaylardan geçen çoğu insan kısa bir süre için uyum sağlamakta ve stresle başa çıkmakta zorlanabilir ancak zamanla strese bağlı semptomlar kendiliğinden iyileşebilir. Bu semptomlar; günlük yaşamın etkilenmesi, fiziksel belirtilerin devamlı hale gelmesi, huzursuzluk, uyku ve yeme düzeni bozukluğu kendini sürekli yorgun ve tükenmiş hissetmek olabilir. Semptomlar kötüleşirse aylarca, yılarca sürerse ve kişinin günlük olarak işlevselliğini etkilerse tedavi almak ve semptomları hafifletmek önemlidir.